Sabah İstanbul Havalimanı’nda buluşuyoruz. Türk Hava Yolları ile gökyüzüne yükseldiğimizde, önümüzde yalnızca saatler sonra ulaşacağımız Kuzey’in Venedik’i St. Petersburg var.
Varışımızın ardından, ilk keşfimizi şehrin kalbinde yapıyoruz. Nevsky Prospekt boyunca yürürken caddeleri süsleyen tarihi yapılar, ihtişamlı katedraller ve zarif köprüler bize hoş geldin diyor. Kazan Katedrali’nin görkemli sütunları, Anichkov Köprüsü’ndeki at heykelleri ve şehrin canlı atmosferi… Hepsi daha ilk andan içimizi kıpır kıpır yapıyor.

Akşam üzeri otelimize yerleşip dinleniyoruz. Dileyen misafirlerimiz, Neva Nehri kıyısında kısa bir yürüyüş yaparak beyaz gecelerin ya da kuzey akşamlarının büyüsünü yaşayabilir.
Geceleme: St. Petersburg

Kahvaltının ardından bambaşka bir yolculuğa çıkıyoruz. Yerel bir uçuş ile 2 saatlik kısa bir yolculuk sonrası dünyanın en kuzeyindeki büyük şehir Murmansk’a varıyoruz. Burası, adeta dünyanın sonu gibi görünen tundraların ve kutup coğrafyasının kapısı.
Varır varmaz panoramik şehir turumuz başlıyor. Alyoşa Anıtı’nın tepesinden tüm şehri kuşbakışı izliyoruz; Barents Denizi’nin soğuk ama büyüleyici havasını hissediyoruz. Nükleer Buzkıran Lenin’in heybeti bize Sovyet döneminin gücünü hatırlatıyor.

Gece olduğunda bizi bambaşka bir deneyim bekliyor: Aurora Borealis – Kuzey Işıkları avı. Rehberlerimizle şehirden ayrılıp karanlık tundralara doğru yol alıyoruz. Gökyüzü bir anda yeşil, mor ve turkuaz renklere boyandığında nefesimiz kesiliyor. Fotoğraf makinelerimizle bu mucizeyi ölümsüzleştiriyoruz.
Geceleme: Murmansk

Bugün, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir keşfe çıkıyoruz. Sabah erken saatlerde minibüslerimizle Teriberka Köyü’ne doğru yol alıyoruz. Yol boyunca uçsuz bucaksız tundralar, kışın bembeyaz karla, yazın ise kuzey çiçekleriyle kaplı manzaralar gözlerimizi büyülüyor. Bugün, hayatınız boyunca unutamayacağınız bir keşfe çıkıyoruz. Sabah erken saatlerde minibüslerimizle Teriberka Köyü’ne doğru yol alıyoruz. Yol boyunca uçsuz bucaksız tundralar, kışın bembeyaz karla, yazın ise kuzey çiçekleriyle kaplı manzaralar gözlerimizi büyülüyor.

Sabah çok erken saatlerde uçağımızla tekrar St. Petersburg’a dönüyoruz. Burada bizi tarihin en görkemli müzelerinden biri bekliyor: Ermitaj Müzesi & Kışlık Saray. Leonardo da Vinci’den Rembrandt’a, Michelangelo’dan Van Gogh’a kadar sayısız sanat eserine ev sahipliği yapan bu müze, adeta kültürün kalbi.

Sarıköy Meydanı’nda çekeceğimiz fotoğraflar, İsaak Katedrali’nin kubbesinden göreceğimiz şehir manzarası, Rusya’nın ihtişamını bize bir kez daha hatırlatıyor. Akşam serbest zamanımızda Neva kıyısında akşam yemeği eşliğinde şehrin büyüsünü yaşamaya devam ediyoruz.
Geceleme: St. Petersburg

Bugün Çarlık Rusyası’nın ihtişamını hissedeceğimiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Pushkin’de Katerina Sarayı’nı gezerken Kehribar Oda’nın büyüleyici güzelliğiyle baş başa kalıyoruz. Ardından Peterhof Sarayı ve Bahçeleri… Yazın su fıskiyeleriyle dans eden bahçeler, kışın ise masal diyarını andıran manzaralar sunuyor.

Akşam St. Petersburg sokaklarında alışveriş yapmak ya da geleneksel bir Rus restoranında borscht ve stroganoff tatmak için serbest zamanımız var.
Geceleme: St. Petersburg

Kahvaltının ardından serbest zaman. Hediyelik matruşkalarımızı ve amber taşlarımızı aldıktan sonra havaalanına transfer. Türk Hava Yolları uçuşu ile İstanbul’a dönüş.